|
Tweet |
Mersin Yenişehir Belediyesi, Değirmençay, Turunçlu, Karahacılı ve Uzunkaş havzasında toplam 3 bin 600 dekarlık Arı Merası ve Ekolojik Tarım Havzası kurarak Türkiye’de bir ilke imza attı. Bölgenin iklimine uygun özenle seçilen tıbbi ve aromatik bitkilerin ekildiği alana arı kovanları da yerleştirildi. Projenin lansmanında konuşan Başkan Abdullah Özyiğit, “Torosların eteklerindeki bu alanda bir üretim modeli geliştiriyoruz. Bu projeyle arılar için güvenli ve doğal bir yaşam koridoru oluşturacak, endemik ve aromatik bitkileri yeniden canlandıracağız. Bölgenin biyolojik çeşitliliğini korurken, bal üretimini tamamen bilimsel temellere dayalı sürdürülebilir bir yapıya kavuşturacağız.”dedi.
Yenişehir Belediyesi başlatılan ve uzun süredir hazırlıkları yapılan Manavşa Arı Merası ve Ekolojik Tarım Havzası Projesi’nin tanıtımı yapıldı. Proje kapsamında ilk etapta 5 bin adet bitki toprakla buluştu ve arıcılık için gerekli altyapı oluşturuldu. Üretilen ilk balların ardından Yenişehir Belediyesi, projenin lansmanını gerçekleştirdi.
Yenişehir Belediye Başkanı Abdullah Özyiğit, belediyenin tarımsal destekleri ve proje ilgili katılımcılara bilgi verdi. Konuşmasının başında üretimin önemine vurgu yapan Başkan Özyiğit, toplumların gıda güvencesinin güçlü bir ekonomik yapıdan geçtiğini ifade etti. “Toprağı işleyen her çiftçi aslında bir ülkenin geleceğini işliyordur” diyen Özyiğit, kırsal kalkınmanın sosyal yaşamı güçlendirmek, üreticiyi emeğinin karşılığıyla buluşturmak ve doğayla uyumlu bir yaşamı yeniden inşa etmek olduğunu belirtti. Manavşa Arı Merası ve Ekolojik Tarım Havzası Projesi'nin de bu anlayışla hayata geçtiğini söyleyen Özyiğit, Torosların eteklerinde kurulacak üretim modelinin arılar için güvenli bir yaşam koridoru oluşturacağını, endemik ve aromatik bitkileri yeniden canlandıracağını kaydetti. Başkan Özyiğit şu ifadeleri kullandı: “Yenişehir’in üretim gücünü büyütecek, örnek teşkil edecek ve Türkiye’de ilk olma özelliği taşıyan projemizin tanıtımı için bugün burada bir araya geldik. Bildiğimiz tarım, insanlık tarihinin en kadim uğraşıdır. Ve günümüzde de bir toplumun gıda güvencesi, ekonomisinin de bel kemiğidir. Toprağı işleyen her çiftçi, aslında bir ülkenin geleceğini işliyordur. Kırsal kalkınma sosyal yaşamın güçlendirilmesidir, kırsalın kentle eşitlenmesidir, üreticinin emeğine hak ettiği değerin verilmesidir. En önemlisi, doğayla uyumlu bir yaşamın yeniden inşa edilmesidir. İşte bugün tanıtımını yaptığımız Manavşa Arı Merası ve Ekolojik Tarım Havzası Projemiz tam da bu anlayışla şekillenmiş bir vizyonun ürünüdür. Torosların eteklerindeki bu alanda bir üretim modeli geliştiriyoruz. Bu projeyle arılar için güvenli ve doğal bir yaşam koridoru oluşturacak, endemik ve aromatik bitkileri yeniden canlandıracağız. Bölgenin biyolojik çeşitliliğini korurken, bal üretimini tamamen bilimsel temellere dayalı sürdürülebilir bir yapıya kavuşturacağız. Aynı zamanda, kooperatifimizle birlikte üreticimizi güçlendiriyoruz. Bilgiyi sahaya taşıyor, üretim tekniklerini güncelliyor, doğru destekleri ve doğru eğitimleri sağlıyoruz.”
“Tarımsal kalkınmanın rastlantılara bırakılmayacak kadar önemli”
Kooperatifleşmenin önemine değinen Başkan Özyiğit, 2020 Ocak ayında kurulan Yenişehir Tarımsal Kalkınma Kooperatifi'nin bu vizyonun temel yapı taşlarından biri olduğunu hatırlattı. Kooperatifle amaçlarının üreticiyi güçlendirmek, bilgiyi tarlaya taşımak ve ürünleri markalaştırmak olduğunu vurgulayan Özyiğit, “Karahacılı’nın nar ekşisini, Çavak’ın portakal reçelini, Değirmençay’ın zeytinyağını markalaştırarak tüketiciyle buluşturduk” dedi.