Trump ABD’nin başına bir geldi Dünyanın başına ’pir’ geldi. Küresel piyasalarda yaşanan belirsizlikler ve ABD Başkanı Donald Trump'ın ticaret politikalarına ilişkin açıklamaları, İran’ı tehdit etmesi “Husi’lere” savaş açması birkaç haftadır dalgalanan döviz kurlarını yükseltti…

       Trump'ın Avrupa Birliği'nden ithal edilen ürünlere yüzde 25'lik gümrük tarifesi uygulamasını açıklaması ve küresel piyasalardaki belirsizlikler getirdi. Trump basın toplantısıyla hangi ülkeye ne kadar gümrük tarifesi vergi uygulayacağını açıkladı. Türkiye de bu gümrük vergisinden nasibini aldı ama her neyse karşılıklı yüzde 10 olarak en düşük vergiyi açıkladı… Bu vergilere Cin hemen karşılık verdi. Avrupa Birliği ise, adil ve serbest ticarete yönelik herhangi bir engellemeye karşı sert bir yanıt verileceğini açıkladı…

       Ayrıca, Trump yönetimi, Kanada ve Meksika'dan ithal edilen ürünlere de yüzde 25 oranında gümrük tarifesi getirmeyi planlıyor. Bu kararın, küresel tedarik zincirlerinde aksamalara yol açacağı belirtiliyor. Bütün bu gelişmeler, küresel piyasalarda belirsizlikleri artırarak, yatırımcıları güvenli yatırım alanlarına yönlendiriyor. ABD piyasalarında çöküşler görülüyor…

       ABD'nin çelik ve alüminyum ithalatına getirdiği yüzde 25'lik gümrük vergisi yürürlüğe girmesinden sonra AB Komisyonu da tarife uygulamasına misilleme olarak 26 milyar avro değerinde karşı önlemler aldıklarını açıkladı. Kanada da, ABD'nin çelik ve alüminyum tarifelerine misilleme olarak, ABD’ den yapılan ithalata yüzde 25 gümrük vergisi uygulayacağını duyurdu…

       Trump’ın ticaret politikaları yalnızca AB ve Kanada ile sınırlı kalmayıp, Çin ve Meksika gibi ülkeleri de kapsamaktadır. Bu geniş çaplı ticaret savaşına yol açacaktır…

       ABD’nin ticaret politikalarının giderek sertleşmesi, enflasyonun yükselmesine ve tüketici güveninin azalmasına yol açıyor. Avrupa Merkez Bankası, mevduat faizini 25 baz puan indiren kararın sonrasında da, (Faiz yüzde 2,50 oldu) Durgun büyüme ve düşen enflasyon neticesinde indirim gerçekleşti…

       Almanya'nın 500 milyar Euro'luk altyapı fonu ve borçlanma limitlerinde güncelleme yapması üzerine, Avrupa'daki tahvil getirileri yükseldi. Bu durum Euro’yu daha da güçlendirdi. Uzmanlar, Alman hükümetinin aldığı kararların da doların düşük seyretmesine neden olduğunu belirtti…

       Dünyada bu gelişmeler yaşanırken, TL’de kırılgan yapısından dolayı özellikle Euro, 4 ayın zirvesine ulaşarak, ilk kez 41 TL'nin üzerini görerek rekor kırdı. Söz konusu rekor seviye Euro/dolar paritesindeki yükselişin ardından geldi. Öte yandan, Türkiye Merkez Bankası, Mart ayının ilk haftasında, politika faizini (bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı) 250 baz puan indirerek  yüzde 42.5  seviyesine getirdi…

       Türkiye'de Mart sonu itibarıyla, enflasyonun hala  yüzde 39 düzeylerinde bulunması, enflasyonda baz etkisi ile bir düşüş olmasına rağmen, gerçek anlamda hatırı sayılı bir düşüş olmadığı tartışılmaktadır… Öte yandan, Uluslararası piyasalardaki dalgalanmaların yanı sıra, Türkiye’de yapılan politika faizi indirimleri de, güvenli liman görülen döviz kurlarına ve altına, talebi artırıp, Türk Lirası'na değer kaybettirebiliyor…

       Çünkü mevduat sahipleri reel getirisi düşen Türk Lirası varlıkları yerine, dövize veya başka yatırım araçlarına yönelirler. Dövize yönelme, döviz kurlarını da yükseltir. Ayrıca, kurların yükselmesi, ithalat maliyetlerini enflasyonu da yükseltebilir…

       Döviz kurlarının yükselmesi enflasyonu yukarıya çekmekte ve pahalılığı artırmaktadır. Döviz kurlarında ve petrol fiyatlarında görülebilecek yükselişler, başta akaryakıt, gaz ve elektrik gibi temel maddelerin ve tüm mal hizmetlerin fiyatlarında yükselti. İşte Elektriğe yüzde 25 zam geldi. Gaza da zam eli kulağında…