“Sağlığıma çok özen gösteriyorum” dersem gösteriyorum ama Hastane ve Doktora gitmek, ulaşmak zor oluyor…

Bazen, sağlık kontrollerime özen gösteririm ama kontrollerimi yaptırmıyorum. Doktordan ve ilaçtan korkmam ama Hastane ve doktor randevularından dolayı Doktor’a ulaşmak zor…

Fakat sağlığımla ilgili soruları yanıtlarken, en olumlu bulgumun alkol, sigara içmemek ve hiç bir şeye bağımlı olmadığım söylenir. Bulunduğum ortamlarda pasif içicilikten de hep kaçınırım.

Tükettiğimiz pek çok ürün sağlığa zararlıdır. Türklerin vazgeçilmezi şiş kebabı da kömürde yanarak piştiği için zararlı değil mi?

Sigara da tütün ürünlerinin ambalajında, paketinde, sigaranın öldürücü etkisi olduğu iri puntolarla yazılıdır. Sigaranın reklamı yoktur ama dünyada 2 milyar 200 milyon dolayında insan sigara, tütün, nikotin bağımlısıdır. Sigaranın zararları araştırıldığı zaman en yüksek zararın yanma sırasında ortaya çıktığı görüldüğü için, yanma olmadan, ısıtma, nikotin bağımlıları için bir alternatif olarak düşünüldü…

Dünyanın önde gelen uluslararası tütün şirketi Philip Morris International (PMI) geleneksel sigaralara kıyasla daha az zararlı alternatifler geliştirmek ve bu ürünleri yetişkin sigara tüketicileri ile buluşturmak için bugüne kadar 12,5 milyar dolardan fazla yatırım gerçekleştirdiğini belirtiyor. Biz gazeteciler çok konuda az şey biliriz. Konu ve bilgi çeşitliliğine ilgimle sigara ve alternatiflerini uzun yıllardır öğrenmek için takip ederim. Sigara ve alternatiflerini öğrenme çabam olsada hep uzak durmuşumdur. Başta çocuklarımız, gençlerimizin sigaradan uzak durmalarını söylemişimdir…

“Bilimsel olarak daha az zararlı olduğu söylenense de sigara ile başlayan ve daha ilerilere taşınan bağımlılıklara dönüşen bu alışkanlıklardan her zaman uzak durmalıyız. Tüm bağımlılıkların çok tehlikeli ve özellikle gençlerimizin son zamanlarda ne kadar tehlikeli olduğu uzmanlar tarafından kanıtlanmıştır!”

Benim de Yönetim Kurulu Üyesi olduğum Yeşilay İzmir Şubesi Başkanı Prof. Dr. Dilek Takımcı, adım adım, Emniyet Müdürlerini, Muhtarlar, Kaymakamlar, Belediye Başkanlarını, STK’larını ziyaret ederek, düzenlediği toplantılarda konuşma yapan Prof. Dr. Dilek Takımcı; “Sigara ile bir Bira ile başlayan ve daha sonra alışkanlıklara dönüşen ve bağımlılık haline gelen ve bunu kazanç haline getiren ‘Uyuşturucu Tacirlerinin’ pençelerine düşen gençlerimizin önünü kesmemiz lazım. Çocuklarımızı, gençlerimizi bu illetlerden kurtarmamız lazım. Bağımlılık dediğimizde yalnız uyuşturucu değil, telefon bağımlılığı, Telefonlarda indirilen bazı oyunlar. Hep tuzak kuruyorlar. Gençlerimizin bu bağımlılıklarda vazgeçmesi için Yeşilay’ın YDM merkezleri açık herkesin gelip müracaat etmesi ve bağımlılıklardan kurtulması için bizler her zaman ücretsiz ve isimlerinin gizli tutulmasıyla yardımcı olacağız” diyordu. Prof. Dr. Takımcı kendisini bağımlılıkla mücadeleye adayan bir Üniversite de Eğitimci Hocamız…

Konuyu pek çok ortamda tartıştığımız, yazdığım haberlerimle, Köşe Yazılarımla, bu bağımlılık konusunda ne kadar zararlı olduğunu daha net bilgilendirmeye çalıştım. Sadece İçişleri Bakanlığı konunun üzerinde hassasiyetle durmasına ve Polislerin yaptığı operasyonlarda tonlarca uyuşturucu ve uyuşturucu hapların yakalanmasına, uyuşturucu tacirlerinin yakalanıp adalete teslim edilmesine rağmen kökü kesilememektedir. Söylediğim gibi Polisiye tedbirler yetmemektedir. “ En iyi Anne, Polisten daha etkili olan Annedir. Çocuklarına hâkim olan, çocuklarını bağımlılığa buluşmasını engelleyen annedir.”

Bağımlılıkla ilgili her ortamda farkındalığı artırmak için açık tartışmalar yapmak. Bağımlılık yaratan ürünlerin erişilebilir olmasını sağlamak ve yetişkin dâhil kullanıcılarını bu ve bunun gibi alternatiflerin, sigaralardan uzak tutmaya çalışmalıyız…