Köşe yazımın başlığını koymakta zorlandım. “Nasıl bir başlık olmalı?” diye düşündüm. “Yaprak Dökümü”, Sanatçının Toplumdaki Yeri”, “Sanatçının Değeri”…
“Sanatçının Ölümü” sanırsam en uygun olanı…
Sanatçılar bu günlerde bir bir sonsuzluğa göçüp gidiyorlar.
Her birinin ölümü ciğerimizi yakıyor.
Yarım kalıyor yaşam…
Doğadan bahsederim sıkılıkla…
Doğayı anlatmaya çalışırım…
Bu günler göç günleri…
Ülkemizin yetiştirdiği sanatçılar bir bir göçüp gitmekteler…
Ne acı…
Edip Akbayram, Volkan Konak, Yavuz Top ve Sırrı Süreyya Önder…
Hangi birine üzüleceğimizi hangi birinin yasını tutacağımızı bilemedik…
Birinin acısı yüreğimizde daha taze iken diğerinin ölüm haberi geliyor.
Sanat, sanat, sanat…
Doğum da ölüm de hayatın gerçeği…
Bu gerçekten kimse kaçamaz.
Ama bir sanatçı ölünce ülkenin büyük bir parçası kopup gider.
Yarım kalır ülke…
Edip Akbayram’ın, Volkan Konak’ın yerini kim doldurabilir?
Yavuz Top’un “Ötme Bülbül” uyarlamasını kim onun gibi okuyabilir.
Sırrı Süreyya Önder gibi entellektüel bir adamın yerini kim alabilir.
Kim tüm ülkeyi sevgide, barışta, dayanışmada bir araya getirebilir.
Nasıl bir azim ve kararlılıktır…
Bitmeyen bir üretkenlik…
Sanatın her alanında var olabilmek…
En önemlisi de insan kalabilmek…
Sanatçı ölürse ülke ölür…
Hiç abartmıyorum.
Atatürk’ün;” Efendiler… Hepiniz milletvekili olabilirsiniz, bakan olabilirsiniz; hatta cumhurbaşkanı olabilirsiniz; fakat sanatçı olamazsınız.”
“Sanatsız kalmış bir milletin hayat damarlarından birisi kopmuş demektir.”
Ne kadar yerinde ve doğru bir ifade…
Tüm sosyal medya, basın, medya kuruluşları sanatçıları anlatmakta…
Sanatçıyı anmakta…
Daha dün ölmüş siyasetçilerden var mıdır aklınızda kalan; çoktan unutulup gittiler…
İktidarda iken muktedirdiler.
Güçlü ve kudretliydiler.
Şimdi isimleri bile anılmıyor.
İz bırakmak başka şey…
Boşuna değil sanatın büyüklüğü…
Sanat kalıcıdır…
Sanat ebedidir…
Tarihler boyunca silinmez…
Ne acıdır ki bu fani dünyada sanatçılar birbiri ardına göçüp gitmekteler…
Öksüz kalmakta ülkemiz.
Yeri doldurulması çok güç…
Dolmuyor da…
Bir sanatçının yetişmesi kolay değil…
Ahmet Arif “Anadolu” şiirinde şöyle demiş:
“Binlerce yıl sağılmışım,
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
Haraç salmışlar üstüme.
Ne İskender takmışım,
Ne şah ne sultan
Göçüp gitmişler, gölgesiz!
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım...
Görüyor musun?”
Sanatçı böyle bir şeydir.
Yaşamda güzel olan ne varsa sanatçıda da var olan odur.
Tüm duyguları, ürettikleri, ürünleri, bizler içindir.
Saygı ve rahmetle…